17 Ekim 2012 Çarşamba

Hızlandırılmış ben ve atletizm:)

Ayva göbeğim, tuhaf kıvamlı kollarım, kıvamsız bacaklarım ve diğerleri.. Diğerleri derken artık Madonna veya Gwen Stefani klibi izlerken özenmekten yorulan ben, yanı başımdaki erkeğin durmadan göbekli hallerimle dalga geçmesi, bir kaç kol fetişi arkadaşın kolumun kıvamından bahsetmesi, biraz yaşlılık halleri veya belki menopoz öncesi güzellik kompleksi işte kadınsı birşeyler de olabilir ancak bir tek sağlıklı yaşamdan bahsedersem yalan olacak, sakın yemeyin (ispatı: sigara-kahve-içki tüketimi) dün spora başladım.
Sanki hayatımda bir dolu şey değişecekmiş gibi, bir anda değişecekmiş gibi tipik İlke hallerimi oraya da taşıyarak. Zavallı eğitmen kızın bile şaşkınca doğru düzgün hiç spor yapmamış bana doğru çekinerek yaklaşıp, "Ne zaman sporu bıraktınız?" demeleri, 'Atletik' vucudumdan kaynaklanmıyor. Elime aldığım 2 kl.luk dambıl ile psikopatçana dans etmemden, bir de öğretmenliğe soyunup, Aslı arkadaşıma "yok dur du işte böyle" diye gösterme çabamdan kaynaklanıyor.
Binbir artislikle, yok bana hafif prog vermeyin, benim motivasyonum düşer, yok benim çok kilo verme derdim yok... durumlarınn sonunda, yani toplam iki saatin sonunda, 50 dakikalık spining ile kasık bölgesini, tuhaf aletlerle iç kol, omuz  çalışması sonrasında, bölge kaslarımı kaybetmiş bulunmaktayım. Hoca oradan ayrılırken acaba biraz daha mı kol çalışşam dememin üzerine "Ne bu acelen, bir şeye mi yetişiyoruz" dedi ya bana. Pöfff, her zaman yetişiyoruz tabii, demedim. O da 33 yaşında beni iki saatte bildi ama ve ben giderken "Ben nasıl zapt edeceğim seni" dedi. Ben daha kendimi nasıl edeceğimi bilemeden. Gülümsedim. Yeni maceralar merhaba:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder