Martin Scorsese ve başrollerde Leonardo DiCaprio.
1974 doğrumlu başarılı oyuncunun 5. Oscar adaylığı.
Biz biliyoruz ki, 1993 yapımı What's Eating Gilbert Grape filmindeki ilk adaylığında özürlü Arnie Grape 'e hayat veren Leonardo, çok başarılı bir oyuncu olacağının erken sinyallerini vermişti bile. Ve bu adaylık ile Oscar ödülüne aday göseterilen en genç 7. kişi olmuştu. Bundan sonraki yıllarda, yine bir çok başarılı filme imza atan Leanordo'nun bu mutlu hikayesi sanırım James Cameron'lı Titanic'e kadar devam etti. Hollywood'un acımasız yaftalamasından kendince payını alan Leo da bundan sonraki bir kaç senelerini tüm çabalarına rağmen, temiz yüzlü, mavi gözlü, bebek ifadeli 'sarışın' erkeği olarak geçirecekti. 11 dalda oscar ödülü kazanan Titanic filminde adaylık bile alamayan Leonardo'nun belki de gerçek manada bu uğursuzluğu kırması Catch Me If You Can (2002)'ye ve onikiden vurması ise The Departed (2006) a denk gelmişti.
Sanırım belki de bu yüzden Martin Scorsese'nin hayatı üzerindeki etkisi tartışılmaz derecede büyüktü. The Departed ile birlikte önüne geçilemez bir yükselişe geçen filmografisinde yıllar sonra hala isminden söz ettireceği,
Blood Diamond
Revolutionary Road
Shutter Island
Inception
J. Edgar
Kısacık rolüyle Tarantino'lu Django Unchained
Fitzgerald'a saygı niteliğinde Baz Luhrmann'lı The Great Gatsby
Ve tabii ki son olarak 5. adaylığını sonunda ödüle dönüştürebileceği Scorsese'li The Wolf of Wall Street
Toplam 31 tane indevelopment'ıyla sanırım dünyanın en çok aranan ve rağbet gören oyuncusuna dönüşmek, böyle bir süreci gerektiriyor.
Zamanın jönlerinin bu başarıları ve fırsatları hiç iyi bir şekilde kullanamayıp, zaman karşısında kaybolmuşluklarını çok iyi biliriz. Çocukluğumuzda duvarlarımızın resimleriyle süslü olduğu ve en çok isimlerini duyduğumuz o aktörler, aktristler ortadan çok acıklı biçimlerde kayboldular. Şimdi yalnızca çocukluğumuzun taze bir hatırası gibi isimlerini andığımız o listenin içine eklenmemesine, kendini o bebeto yaftası içinde kaybetmemesine ve çıtayı her defasında biraz daha yükselteme azmine hayran olmamak tabii ki mümkün değil.
O yüzden çoktan beridir onun da aynı şekilde içine dert olduğunu tahmin ettiğim Akademi Ödülü gerçekte varolan göz doldurucu yeteneğine birşey katmayacak, ama belki de küçük bir ego tatmini veya benimde var sonunda rahatlığıyla kaldığı yerden çıtasını yükseltmeye devam edecek, işte buna eminim.
Şimdiden 02-03-2014 tarihinde alacağı Akademi Ödülü için kendisini tebrik ederim :)
Bruce Dern for Nebraska (2013)
Leonardo DiCaprio for The Wolf of Wall Street (2013)
Chiwetel Ejiofor for 12 Years a Slave (2013)
Matthew McConaughey for Dallas Buyers Club (2013)
Evet doğru, sevgilim Christian Bale yine aday. American Hustle hem film olarak, hem de Bale'in oyunculuğu olarak on numara bir film.
Aynı şekilde Dallas Buyers Club'da Matthew McConaughey'in uyuşturucu bağımlısı yitik karakteri de bir o kadar şenlendirici.
Ancak bu 5 performans içinde, açık ara öne çıkan kişi DiCaprio'dan başkası değil. Tüm film onun karakteri üzerine kurulu, ve insanın aklına Terence Winter (senarist) sanki bu film hikayesini onun üzerine yazmış gibi bir izlenim getiriyor. Sanki ilk önce Leonardo vardı da, elbiseyi direkt üzerine dikmişler gibi.
Elinizi çabuk tutun, güzel bir performans sizi bekliyor..
Evet doğru, sevgilim Christian Bale yine aday. American Hustle hem film olarak, hem de Bale'in oyunculuğu olarak on numara bir film.
Aynı şekilde Dallas Buyers Club'da Matthew McConaughey'in uyuşturucu bağımlısı yitik karakteri de bir o kadar şenlendirici.
Ancak bu 5 performans içinde, açık ara öne çıkan kişi DiCaprio'dan başkası değil. Tüm film onun karakteri üzerine kurulu, ve insanın aklına Terence Winter (senarist) sanki bu film hikayesini onun üzerine yazmış gibi bir izlenim getiriyor. Sanki ilk önce Leonardo vardı da, elbiseyi direkt üzerine dikmişler gibi.
Elinizi çabuk tutun, güzel bir performans sizi bekliyor..