1 Temmuz 2011 Cuma

On Yılda Bir Düşen Meteor Taşı!!!

Heh işte tarihleri satalım da nasıl belli etmeden yazalım onu bilemedim.. Şöyle ki,
insan hayatında kaç kere gerçekten zeki bir adama rastgelirse hemi de tüm etiketleriyle -çaktırmadan çıldırmak üzereyim ya neyse- ki genelde sorunun cevabı hiçtir;
ben ikincisini tanıdım. Heh oldu da ne oldu demeyin. Zaten koca yıl içinde anlaşılmasın diye alakasız bir zamanda yazmayı ihmal etmiyorum. Şimdi aklıma geldi.....Nasıl da yalan? Ama şimdi daha çok aklıma gelmişken yazmak istedim, ey yüce insan sen onca zamandır neredeydin?
En son 2001 yılında düzgün bir adamla tanıştıysan, güzel şiir okuyanlarından:) ve onun üstüne her şeyinle batmışsan, sonrası için 2011 gerçekten bir baht meselesi!
Ağzım açık lafını dinlemeyi, her dediğini anlamayı, anlamadıklarım için sözlüğe bakmayı:) birileri için bir şeylerin gerçek manada değerli olduğunu görmeyi, söz ettiği gibi yaşadığını bilmeyi, sözüne güvenmeyi özlemişim.
İnsan neye hasret olduğunu bilmeden  yaşarmış. Gerçekten ben o konuşunca anladım. Sanki 11 yıl sonra ilk defa 'Bu konuşuyor da, benim ayaklarım neden yerde değil?' dedim. Dedim de ne oldu?
Daha belli değil:)))))

24/03/2013 te yapılan ek:

2011'de tanıştığım bu arkadaşla 2011'de yollarımızı çok hızlı bir şekilde ayırdığımızı bilmenizi isterim. Aslında bu yazının çok zamandır en çok okunanlar listesinde bir numara çıkması sırf bu yüzden de canımı sıkmıyor değildi. Acaba birileri herşeyi yanlış mı anlıyor diye de düşünüp duruyordum. Neyse bu benim meteor taşıyla olan ilişkim başlamadan bitti. Küçük bir filörtleşmeyle. Beniz caanım tezliğim yine kendini konuşturdu yani. Çok zamandır da kendisiyle karşılaşmadık diyebilirim. Aslında yalnızca bir kere karşılaştık ve onu da kazasız belasız atlattık. fark ettiyseniz 2011 yılının ilerleyen zamanlarından bahsediyorum. Çünkü benim hayatımda çok daha başka değişiklikler oldu. Şimdi benim  blogumu takip edenler bunu zaten bilir. Bilir de bu yazıyı acaba onunla ilişkilendirir mi onu bilemedim. 2011 yılında tanıştığım bu meteor taşını geldiği hızla, ait olduğu yere yollayıp, yine aynı tempolu tuhaf hayatıma geri döndüm. Aşkla ilgili zatiii atıp tutan bir tiptim ben (3senedir) şimdi bunun detaylarına girmeyeceğim, belki daha ileride başka bir yazıda. 2011 yazında artık inanmayı bıraktığım aşk hayatım için, rahvan gitsin derken ve önüme çıkan hiçbir adamı beğenmezken ve insanların beni daraltmasından nefret ederken, heh işte çok zamandır tanıdığıım birinin daha benden hoşlandığını hissettim. Sonra da bu durumdan nefret ettim. Arkadaşlara, kuzen barikaya nolcak bu durum, alah kahretsin falan derken de... Bu benim yıllarca tanıyıp da, kıymet bilmediğim adam, bir gün içindeki 3 saatlik konuşmayla beni benden aldı. (bkz.zeka pırıltısı).. İşte o zaman bu zamandır da bu haldeyim. Bazen Bora ben ne günah işledim diye soruyor bazen ben... siz hayal edin :)))
Ama meteor taşlarının falan peşinden gitmeyin. Bak benimki burnumun dibindeymiş canlı kanlı da benim onu görmem bir on senemi aldı, siz etmeyin :)))
sevgiler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder