bir varmış bir yokmuş
evvel zaman içinde kalbur saman içinde iki kıtanın arasında köprü vazifesi gören bir ülke varmış ve
bu ülkenin insanları çalışkanmış, zekiymiş hatta her ahvalde yurtta ve cihanda barışın koruyucusuymuş...
sonra kötü kalpli kral gelmiş
sur
nusaybin
cizre
yüksekova
silvan
lice
silopi
nusaybin
cizre
yüksekova
silvan
lice
silopi
bismil
hani
yenişehir
dicle
hazro
dargeçit
derik
varto
sason
arıcak
gibi 17 ilçede 4 ay boyunca 52 kez sokağa çıkma yasağı ilan etmiş
kırmış yakmış biçmiş öldürmüş katletmiş mahvetmiş ve tüm kötü fiillerin hepsini yapmış etmiş
kötü kalpli kral bu tabii, kötülüğün sınırı yok.
zavallı masum halkı da kralın o güçlü büyüsü ile buna sağır olmuş, kör olmuş... pek yazık
yoksa bu halkın sıfatları hep iyidir, hatta en iyisidir vs.
...
masal olsaydı sanırım böyle olurdu
kahraman prens gelir ülkeyi alnından öper koca bir halkı uyandırır, sonra da kötü kralın bütün pisliklerini pazara çıkartır, sonra da sonsuza kadar mutlu mesut yaşarlardı...
ama daha çok şöyle oluyor ki hepimizin şahitliğinde;
acil 'kurtarma' planını göre; ilk önce çocukları sonra kadınları sonra yaşlıları vurdular...sonra babalarımızı, oğullarımızı, abilerimizi...
kaçış yok izledik
belgesellerle tanıklık yaptığımız çocukluğumuz katliamları gibi değil, hepimiz eşek kadarız maşallah
duyduk, gördük, sustuk
şimdi yeni sıfatlarıyla donatılmış bir and yazmak değil amacımız tabii
gidip ölelim de demiyorum, az ses çıkartalım yeter
veya eşek geldik eşek gideriz de başka bir seçenek
öyle de mis gibi yaşayıp ölürüz, hiçbir acıdan da ruh yanmaz nasılsa
...
sonra gökten üç elma düştü, silvan'a cizre'ye sur'a mesela, istanbul'a daha çok var rahatlığında, aynı tas aynı hamam...
http://www.birgun.net/haber-detay/17-ilcede-4-ayda-52-kez-sokaga-cikma-yasagi-ilan-edildi-97730.html