21 Mart 2013 Perşembe

3 harfliler

güne 3 harfli başladım (ilk aklınıza gelen değil ikincisi) ve 3 harfli bir şekilde devam ediyorum. aslında sorun işle ilgiliydi. yani iş yerindeki bir sorundan kaynaklı kafam 3 harfli oldu ve bu 3harfli işi şu saat oldu hala çözemedim.
bu arada da biraz sosyal paylaşım sitelerine gireyim de kafamı dağıtayım dedim. dağıldım. malumunuz, gündem belli. aslında bu ülkenin insanları şaşırmamam gereken 3 harfli kafalılardan oluşuyor, bkz.daha önceki tonla yazılarım, ama yine de bir içerliyor, sinirleniyor insan.
sanki uzayın başka bir tarafında, kocaman bir boşlukta tek başınaymışsınız gibi. hele o insanların bir bölümünü tanımasanız, hayata bakışlarını, yaşayışlarını, geçmişlerini falan bilmeseniz, belki yersiniz. bu 3harfli kafadaki insanların bu 3 harfli yorumları karşısında yalnızca küçük bir öğürtü ve yanınızda her zaman bulundurmanız gereken küçük mavi kovanıza kusmanızla işler hallolur. nerede?? bu kadar kindar ama unutkan, bu kadar heyecanlı ama hevessiz, bu kadar çok konuşan ama beyinsiz, bu kadar insan görünen müsveddelerle bir arada öyle veya böyle yaşamak, onların yorumlarını dinlemek/duymak, ve aslında kaplumbağalara has yaşam tarzlarını ve masa laf kalabalıklarını hazmetmek zorundasınız. tamam.

dün borayla elips şeklinde bir masanın etrafında neden latinler gibi olamıyoruz diye tartışıyorduk. mantık çerçevesinde. o bana müslümanlığın buradaki halk üzerindeki etkisinden bahsediyordu, ben de biraz coğrafi koşullardan. her defasında insanın gözüne sokulan çıplak gerçekten nefret eder oldum ben de. halbuki cevap çok basit zaar. bu insanlar 3harfli kafalı o kadar. ben de şu an öğürüyorum. daha çok insan ölsün. ne de olsa uzaktalar ve yarın unuturuz, daha çok aile parçalansın, önemli değil biz yaşıyoruz, daha çok insan aç kalsın, ekonomi oralara gitmesin, diğerlerinin allah cezasını versin, tek millet tek dil tek tek tek derken ya tivitır olmasa veya facebook veya diğer herhangi paylaşım siteleri, bu insanlar üç satır yazı okuyup aynı şekilde paylaşacaklar mıydı, bu insanlar kendilerini tarihte hiç olmadıkları kadar 'politize' edecekler miydi? merak ediyorum. yani bilgi sahibi olmadan fikir sahibi görünen bu dalkavuklar kendilerini ne de güzel pazarlıyorlar. türk bayraklı resimler, mustafa kemal'den alıntılar, onurumuzlar, bebek katilleri, 40 binler...copy paste bilgilerle işgüzarlık edenlerden bahsediyorum, daralıyorum.

aklıma başka birşey geliyor, ece sağolsun. ve neyseki başka yerlerde anlatılacak daha güzel hikayeler, insanlar var. mesela:

katolik inancı venezuela'da kabul edildikten sonra yerli tanrılar ve tanrıçalar katolik sistem içine giydirilip süslenerek... sokulmuşlar. bu arada yerli dinleri jaruba'nın ana tanrıçası chango bu tasvirde en üstte ve isa kadar büyük çizilmiş  durumda. seks yapmadan çocuk sahibi olan meryem ana yerine, şöyle kanlı canlı, elinde şarap bardağı tutan bir kadına inanmanın bir ülkenin hayata, insana ve dünyaya bakışını nasıl etkileyeceğini tahmin edebiliyorsunuzdur herhalde!*

Herkes kendine pay çıkarsın.

*Bkz. Ece Temelkuran, Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita (Everest)

4 yorum:

  1. Ne yazık ki toplumda bahsettiğiniz üç harfli heriflerin, kadınların yanında (daha doğrusu karşısında) kendini hep farklı olduğuna inandırmış, üç harfli kafalılara nispeten daha becerikli, daha zeki, daha eğlenceli, daha duyarlı hayatı çok daha iyi özümseyen, anlayan, sadece kendi için değil üç harfli kafalıları dahi düşünebilecek kadar asil fakat her ne hikmetse onların bu dünyadaki yapmak zorunda olduğu işlerin onda birine dahi tenezzül etmeyen, yine de tüm entellektüel birikimine, bakış açısına rağmen, hatta sokak hayvanlarını bağrına basacak kadar sevgi dolu, hümanistin ağa babası siz ablalar-abiler  en temelde herkese karşı sırf insan olduğu için bile saygı duymanız gerekirken kendinizi çok daha bir üç harfli sayabilmenize anlam veremiyorum. Belki de sistemin içinde olduğunuzu, aslında hiç farklı olmadığınızı, diğerleri gibi olma olasılığını kendinize yakıştıramadığınız için bu düşünceler içinde olduğunuzu anlamalısınız. Farklı olmalısınız değil mi, ezelden beri böyle anlatıla geldi. Ergenlik çağınızdan beri hep bir adım önde olmanız, hep çok “başarılı”, hep çok “akıllı”, hep çok “yetenekli” olmanız için şartlandırıldınız. Mutlu olmanın koşulunu en iyi olmakla, en önde olmakla, diğerlerinden farklı olmakla bir tuttunuz. Farklı düşünen adamların başarı öyküleri vardı hep. Size öyle şeyler izlettirdiler, öyle şeyler anlatılar ki farklı olduğunuza siz bile inandınız. Sıradan insanların mutlu olmasını iyi-kötü fikir beyan etmesini ahmaklık sayıyorsunuz, mutluluğu basitleştirenleri küstahlıkla suçluyorsunuz. O yüce duyguyu nasıl da bayağılaştırıyorlar, herkesin sahip olabileceği ucuz bir duygu gibi gösteriyorlar diye kızıyorsunuz sıradan olup da mutlu olanlara. Üç harfli kafalı dediklerinizin, sadece ve sadece sizin oynadığınız oyunu oynamak istemediklerini düşünün. Belki de oynuyorlar ve tam da istedikleri yerdeler. Sizde ki nasıl bir kudrettir ki dinlediğiniz müzikten, yediğiniz yemekten, havadan, sudan, aşkan daha fazla haz alasınız, üstüne üstlük tüm kibrinizi öğüre öğüre boşalttığınız mavi kovalarınız yanınızdayken. Bu kadar "akarı-kokarı" olanların bi o kadar hijyenden bahsetmeleri ironik. Belki de siz ayrışmamalı, ayrıştırmamalı ve onlara katılmalısınız. Belki de giz bir kaç tane kendini üç harfli sananlarla değil de milyonların arasında olmaktadır. Belki de doğru olan tek değil bir olmaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman ayırmışsınız yazmışsınız teşekkür ederim. Ancak bu yazı temsili bir yazı değil, çoğul şahıs eki kullanılması, yalnızca edebi olarak dili güçlendirir-estetize eder ama gerçekci olmaz birincisi(açıklaması: yani biz diye birşey yok, ben-ilke aydoğmuş). İkincisi buradaki üç harfliler o "entellektüel veya tenezzül etmezlerin" durmadan didiştiği halk değil. 3harfliler şovenist propoganda peşinde koşan, politika üretmeyen ama bu sosyal paylaşım sitelerinde tansyon yükseltme çığırtkanlığı yapan 5para etmezler. Tahmin ediyorum ki bilgi sahibi olmadan (yazı sahibiyle ilgili) fikir sahibi olunca böyle güzeeelce bir etiketlemede bulunmuşsunuz
      etiketler: "başarılı" "akıllı" vs. :)hoş tabii, ben de öyle yazarım, hem de onlara(şimdi burada onları açıklamayacağım anlaşıldığını umarak) karşı yazarım, biraz komik olmuş, hadi buna da neyse. biraz da böyle "O fırsat bu fırsat haydeee bre" yorumu olmuş ama o da kabul olsun, ya saygıdeğer yorumcu mavikovalılar diye bizi??? biz her kimsek artık, bu benim şahsi blogum, benim mavi kovamı bile hijyenik hassasiyetle ilişkilendirmen, ben de yine aynı hissiyata neden oldu. O yüzden istersen ilk önce genel bir fikir edinelim!! zor değil, sonra yorum yapalım.. Veya hepsini boşverelim, geleneği devam ettirelim (çoğul konuşuyorum).. göz gezdirme yorumu yapalım. sonra da okuyup kopalım :)) siz bilirsiniz, hı?
      Hayvan severlik, entellektüel karizma, elitistlik, aktif politika, farklılık psikolijisi, kendini yüksek görme, fakir ama onurlu genç, kapının önünü temizlemek, küçük insanların büyük başarıları, vs... daha neler? Olmadı ya (şarkı sözüyle bitiriyorum :)) )

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. görmeden bakanlar,bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar,anlamadan okur yorum yaparlar.Bu memleketede bunlar lazım değilmi

    YanıtlaSil