rüzgarın uğultusun bıraktığım kederimi biraz poyraz biraz da zaman aldı.
bir yağlı boya resmin önünde dikiliyorum artık.
ve yüreğim uzun zaman sonra ilk defa hiç de yangın yeri değil.
şiir aralarında, şarkı nakaratlarında, romanlarda, sinema salonlarında dolanmıyorum bu ara.
bu sefer gelecek bir günde çimlere artık sırt üstü yatabileceğimi, bıraktığı boşluğu tamir edebileceğini biliyorum.
güveniyorum anlayacağınız.
bu da önemli birşey.
yağlı boya resmin önünde saçlarımı derdimi götüren rüzgara bırakıyorum. ve gözlerimi yumuyorum.
bir daha karanlığı görmeyeceğimi umarak.
resimde bir kadın, sırtı çıplak, saçlarını yana salmış, aynı olmasını istediğim gibi, yeşilinden bir vadide, öylesine uzanıyor.
yüzünü görmesem de mutlu olduğunu biliyorum.
bu da hoş birşey.
bir de artık her şeyin düzelebilme ihtimali.
bir de onun komik hayalleri.
uzay mekiği.
gidemeyeceğini bildiği yerlere gitmek istemesi.
yaşamak istediğinin kanıtı.
bir de anlaması. empati kurması.
bir de sesindeki sevgi tonu.
benim mutluluğumla mutlu olması.
bahar geldi bizim buralara.
çiçeklerden taç, çimlerden sepet, topraktan tümsekler yapma zamanı.
ışığın değdiği her yere, bir sıcaklık bırakması
yükselici hava hareketleri, benim yansımalarla çözülmem.
denizin rengi mavileşir, kuşların kanatları gerilir, çocukların parklara doluşma zamanı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder