Hava kurşun gibi ağır
Deniz çarşaf gibi seyrediyor
Gözleri taş gibi, yüreği suskun
Bir bankın üstünde oturmuş o
Sesizliğiyle mücadele ediyor
Ve yırtık montunun iç cebinde bir mektup taşıyor
Asla yollamayacağı, kendiyle birlikte taşıyacağı üç satırlık bir mektup
Yasaklanmış bir kitabı taşır gibi, bir lanet var içinde, kimselere söyleyemediği
Hiçbir yere bırakamadığı bir lanetOnla birlikte çarptılırılmış bir ceza
Yarım bir elveda notu aslında
O da biliyor ki, tedavisi yok bu diyarlarda
Ve o, başka diyarlara inanmıyor
Yaşama ve insana inandığı kadar
Bir yerlerde dinsiz ilan ediliyor
Bir başka zamanda kahraman
veya bir bilim insanı
Aslında tam olarak hiçbiri olamıyor.
Ne sevmeyi başarabilmiş bir aşık
Ne nefret edebilen bir kötümser
Ne yılmayan bir nefer
Ve ne de gidebilecek kadar gururlu olabiliyor.
Çoğu zaman onu lal biliyorlar.
O ise kendini kör zannediyor
O gittiğinden beri, uzuvları hakkıyla çalışmıyor ne de olsa
Yarım bir insan
Yarım bir hayalet
veya hiçbiri
olamıyor
Bir ürperti olsaydı eğer herhangi bir kuşun kanadında
Bir su birikintisi ortadoğunun her hangi bir çölünde
fark etmez
Bir umut olmak gibi işte bir fakir ocağında
Yine de korkak olmamak istiyor, olmasaydım diyor.
Haklı ya
Git dediğinde gitmişti çünkü
Neden dediğinde susmuştu
Yapabilirizlere inanmamıştı en başta
Şimdi geç kalınmış bir hikayenin ucundan tutar gibi taşıdığı her şey iki katı ağırlığıyla ona dönüyor
Dönüyor da, o şimdi bir bankın üzerinde oturuyor, daha doğrusu ucunda
Emanet gibi bir yaşamı tercih etmişti, yaşamına yakışır oturuyor aslında
Bir ipliğin ucuna bağlanmış, sabun köpüklerinden mutluluk yaratmaya bile çalışmamış
Her sözü yarım kalmış veya tutulmamış
Pişman bile olmaya hakkı yok aslında
Şimdi yaşamayı en baştan tanımlasalar
Onu es geçerlerdi biliyor
Bir zaman makinası yapılsa
Geri dönüp düzelteceği her hangi bir yer yok geçmişinde
En başa dönmek bile istemiyor
Gitmek, kalmak, sevmek, acı çekmek istemiyor
Kendi kendini yok etmek
Kurşun gibi ağır bir havada
önünde tek mantıklı seçenek gibi duruyor
Ve tam da onun istediği gibi kimse onu görmüyor
ne önünden geçip gidenler
ne bankın diğer tarafına oturanlar
ne arkasında dikilenler
acaba o farkına bile varmadan yok olmuş muydu acaba
Yazık diye düşünüyor
Yazık...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder