21 Aralık 2012 Cuma

Helallaşalım

Bugün evden çıkarken babamın elini, anamın gözünü, kardeşimin alnını öptüm,
Odama son bir kere daha baktım, şimdiye kadar neleri eksik etmişim, neleri istiflemişim, ve hiç temizlemediğim yerleri..
Ve cam kenarına sıkıştırılmış çakmaklar, hala babanın bulma korkusuyla bir yusufçuk edasında yaşananlar ve The Dark Knight posterim ve Christian Bale, onunla bir kere bile tanışmadan gitmek
Ve Sevgilim gözlerine dalıp gittiğim, böyle usul usul sessiz bir veda aramızdaki
Ve bu sabah  son bir defa gök yüzüne baktım, onun bu kadar uçsuz ve mavi olduğunu bilmezdim
Ve sokaklar, boş kaldırım kenarları, karın kapattığı kir ve umut dolu ev pencereleri
ve çocuklar henüz hayatlarının daha başlangıcında çocuklar,  peki onların suçu neydi ve aşıklar
bu sabah birbirlerine daha bir sıkı sarıldılar, şimdiye kadar birbirlerini kırdıkları için pişmandılar,
gözlerinden biliyorum..
Ve en sevdiğim domatesli sandaviçim ve hiçbir zaman içmekten bıkmayacağım portakal suyum ve en sevdiğim kitaplarım, sayfalarının kokusu ve sinema filmlerim geçti aklımdan, bir de yapmaya üşendiklerime üzüldüm bu sabah, pişmanlıklarıma kahroldum ve bir gün daha verseler bana diye düşündüm, hayat ne kadar da yaşamaya değer , ne kadar da kıymetliymiş meğer..
En çok da tüm sevdiklerimi alıp, Şirinceye veya hallice Fransız köyüne gitmediğime..

***
1 dak. kusma molası.....
devam
***

Afedersiniz... ben biraz gerizekalıyım da, bu da Çelik'in şarkı sözü gibi oldu değil mi?
O küçücük insan beyninin nelere inanabileceği hala çözülemedi. Okyanusları yaranlar, yaradanlar, uçan halılar, sihirli lambalar, enerji, insan tanrılar, merdiven altındakiler, üstündekiler, sol omuzlar sağ omuzlar ve kader ve işte hepsine layık bir son. Kıyamet günü, mahşer zamanı, büyük hesaplaşma, ödeşme zamanı..
Büyük harflerle yazsan etkisi büyüyecek kelimeler
Halbuki hepsi birer film ismi
Bir de kimsenin yaşamından daha fantastik değiller.
İlle bir şeye inanmak için yanıp tutuşan bu milyarlar her halde canlı türünün en işe yaramaz en boş mensubular.
Gerçek hayatı film, filmleri gerçek hayat yapmak için yoksa bu kadar uğraşmazlar..
Diye düşünmekteyim, belki biraz iyimserim
Belki de gerçekten artık hiçbir şeyle ilgilenmek istemiyorum.
Ama en azından yalan söylemiyorum.
Helallaşalım...
Helallaşalım çünkü:
Ben dört senelik üniversite hayatımda bir kere bile Uludağ'a çıkmamış olan ben (bkz: Bursa'da okuyup dağa çıkmayanlar), yarın arkadaşlarla hala karıştırdığım ya Kartepe ya Kartalkaya tarafına gideceğim. Ve hala hiç bilmediğim ya board ya kayak yapacağım.
Büyük ihtimal de ya kolumu ya bacağımı ya da kalça kemiğimi kıracağım
ve olduğumdan çok  değil, biraz daha özürlü olarak bir süre daha yaşamaya devam edeceğim. Ne uğruna: Kaymak.
Ah türkçesini sevdiğimin memleketi...
Neyse birileri telaşlı tabii, sabah telefon konuşmasında, aşkım sen otur bir kaç video seyretler (bkz: video seyrederek kaymayı öğrenen genius), yok ben şimdi sana nasıl öğreticeğimler ve yersiz şaşkınlıklar karşısında hissedilen stres ortamı...
Ama ben pek kafayı takmayı düşünmüyorum, daha çok kafama göre takılmayı tercih ediyorum, deneriz olur, olmazsa bakarız başka bir yoluna, bir de şarap var, iki sohbet edecek insan var ve kıyamet de kopmamış, ben bir kere daha gökyüzünü görmüş olacağım, sanki bir kıyamet filminden çıkmış gibi rahat ve huzurlu  ve kıymet bilen ...falan derken.. yine kiilitlenmek üzereyim...pardon arkadaşlar biraz geyik günümdeyim :)
Sonuç olarak en azından bir süreliğine bir uzvumla vedalaşma ihtimalim yüksek.
İnsanın ömrü hayatında kaybettiği küçük bir uzvu olsun, değil mi??
:))))meclis dışarı
Neyse panik yok, her şey yolunda, iki gündür uykusuzum dün Zindan Adası (Shutter İsland) bir önceki gece arkadaş sohbetleri beni engelledi.
Ve yemin ederim bir süre daha uykusuz kalırsam kıyameti kopartırım.
Beni yakından tanıyanlar bilir, öyle bir checklist'im var. Ne olursa, olmazsa kıyameti kopartırım diye.
Hem benim listenin küçük günahlarınızla alakası da yok, ama kişesel cehennem konusunda üstün başarı madalyamdan nasiplenmiş bir kaç kişi tanıyorum.
Kahvaltıda domates olmaması
Uzun süre aç kalınması
Şeker düşmesi
Üşüme
Sevdiği bir şeyi izleyememe
Heyecanla bir şey anlatırken sözünün kesilmesi
Ve yalnızca birinin böyle saçma sapan davranışlarını sevmeme
Küçük haksızlıklar
Büyük haksızlıklar
Keyfi olarak (en çok bu maddeyi sevmekteyim) -bkz:gizli faşist :)

Pöf birileri de keşke bana inansa, benim de kendi çapımda yapabileceklerim var.
Neyse şimdilik helallaşalım
Herkese iyi haftasonları..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder