1 Kasım 2012 Perşembe

Alışmak güzel..

Bugün yeni işimde bir buçuk ay oldu. Ortalama diyorum.
Ve bugün bazı sabahlar kahvaltılık bir şeyler aldığım simit sarayına giderken, alışmış olma duygusuna kapıldım, ilk defa. Hoşuma gitti.
Ve bugün ilk defa her seferinde gazetimi aldığım sokağımızın köşesindeki büfeci çocuk, ben daha bir şey demeden hazır ettiği gazetemi bana uzattı. Hoştu.
Kasımın 1'ine inat, yüzüme vuran güneşle yürüdüm, sokağın üçüncü binasına doğru. Yavuz apartmanı.
Gerçekten bir apartman görünümünde, ve artık yukarı katta yaşayan, yaşlı Kemalist teyze beni tanıyor ve her karşılaşmamızda "Nasılsın yavrum" diyor. "Çalışın çalışın" diye de tembihliyor. E, o bir Cumhuriyet teyzesi nasıl olsa, çalışanı seviyor.
Sonra iş yerimin zilini çalıyorum. Ya emektar Coşkun Bey, aslında şirketin gizli yetkilisi ya da sevgili Hamide teyze açıyor. Çay hazır olmak üzere. Masama oturuyorum.
Önümde gazetem.
Henüz işe kimse gelmemiş, içerinin kokusu da tanıdık geliyor artık.
Peynirli domatesli sandiviçimin yanımda bir bardak suyum, ve çayım.. Günün başlıklarına bakıyorum.
İnsanlar yavaş yavaş geliyorlar. Sabah trafiğiyle ilgili olağan sohbetler, herkes çay alma peşinde. E tabi bu hafta bizim teyze izinde:)
Günlük olaylardan az biraz konuşup, bilgisayarımı açıyorum ve her defasında gazetemin ekini okuyamıyorum:)
Sıralınmış mailler, biraz Almanya cevap bekler, biraz bizimkilerin sorunları falan derken... tutturmuşum bir tempo gibi hissediyorum.
Alışmak güzel..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder