Aslında yıl sonuna doğru şöyle ortalama bir 2011 filmleri listesi çıkardım. Imdb ve çeşitli sinema dergileri ve çeşitli olmayan sinema yazarları bkz.Fırat Yücel de sağolsun bana yardımcı oldu:) Neyse tamamlamam gereken filmleri öncelik sırasına koyup ödül törenlerinden önce yetiştirmeye çalıştım. Her bir film bittikten sonra biraz şaşkınlık biraz yarım kalmışlık biraz da yok artıklarla elimdeki kumandadan seçiniz- diğerine doğru geçtim... geçtim... geçtim. Az önce bitirmiş olduğum War Horse filmine dayanarak yazmıyorum yalnızca, unutmadan eklemek istiyorum filmin 2 saat 26 dakika sürmesiyle yakışıklı bir pazar günü aile filmi özelliği doğru orantılıdır, hiçbir şey bulamadım. İşte Ides of March'ı izledikten sonra tamam evet bir adalet, sadakat falan çıkarımına gidiyor insan da, bir film için yeterli mi bilemedim. Bu sene adaylığı kesin olarak bakılan filmler arasında işte olmuş, evet budur! dediğim tek film yabancı filmler arasındaki A Separation'dır. Hem konusu, hem kurgusu hem yapımı açısından izlenmeye ve ileride anımsanmaya değerdir. Bunun dışında vizyon filmi olmanın ( bu da en iyi ihtimalle) ve seyirlik keyif vermenin dışına çıkamayan uzuuuuun bir adaylıklar (ödüllerin verildiğini düşünürsek kazanımlar) sonrasında elimde var koca bir sıfır diyebilirim. Beğenerek izlediğim Tree of Life ve Melancholia'yı hariç tutarsak ve tabii ki unutmadan eklemem gereken Another Earth bu senenin en iyileri arasında bence. Bu insanların, sinema izleyicisinin (Türkiye'de bu tanıma uyan bir kalabalık yok) beklentisiyle ilgili değil yalnızca. Bu sinemanın size neyi sattığı ile ilgili. Genel anlayışa göre entertainmant olarak (James Cameron'ın kendi tanımını olduğu gibi yazmak istedim) kabul edilirse eğer bu Altın Küre ödüllürenin çok daha hazmı kolay olacağını söyleyebilirim. Ama biraz daha derinlere inmek istiyorsanız, biraz daha sinema izlemek istiyorsanız bu ödül töreni ve adaylıklarını çöpe atıp kendi listenizi oluşturmanızı öneririm. İşte benden bir kaç iyi 2011 ler gelsin size (daha popüler olanlar arasından)
*Tinker Tailor Soldier Spy
*Tree of Life
*Melancholia
*A Separation
*Bir Zamanlar Anadolu'da
*Beginners
*Margin Call
*The Kid with A Bike
*The Debt
*Another Earth
*Jane Eyre
Henüz izleyemediğim A Dangerous Method, J Edgar, Martha Marcy May Marlene ve en çok merak ettiğim en yakın zamanda izleyeceğim We need to Talk About Kevin, Gus Van Sant'ın son eseri Restless (utanarak onu da hala izlemedim) Artık performansıyla göz doldurmasından bıktığım Merly Streep'in The Iron Lady, kitabını bir solukta okuduğun için merakla beklediğim Extremly Loud Incerdibly Close, yanlızca onun da performansına güvendiğim ve Blue Valentine daki oyunculuğunu müthiş bulduğum (vazgeçtim film daha harikaydı, onun da performansı her yerde kayda değer) Michelle Williams'ın My Week with Marilyn ve tabii ki unutmamak gereken Midnight In Paris ve ve ve yine son ana sığdırdığım ama ondan daha çok merak ettiğim Hugo izleneceklerim arasında...
Kimse Clooney'e kıyak geçmesin bu açık alanlarda konuşma yapmaya benzemiyor demek istiyorum. Bana kızan çok kişi olacağına eminim tabii ki Descendants'ı yalnızca fragmanıyla yargılamak istemiyorum. Ama bu yalnızca belki bir ihtimal iyi anlatılmış bir ev aile filmi gibi geldi bana. Umarım yanılıyorumdur. Ödüller kaldı gelecek baharlara, biz film izlemeye devam edelim....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder