8 Temmuz 2015 Çarşamba

bir ada macerası.. ölümden dönüş :D

Bazı korkuları olan, bunları söylemekten gocunmayan, yürekliyim-korkusuzum-anasını bile satarım havaları atmayan biriyim.
Korkularıyla barışık olmanın tam karşılığıyım ama üstüne gidersen korkun geçer tezini çok kez alaşağı etmişliğim de var.
O yüzden şimdi hiç artizlik yapmadan konuya geçiyorum..

Pazar günü tekneyle açıldık. Evet tekneyle açıldığın yerin büyük okyanus, hint okyanusu, missisipi, kızıl deniz olması hiiiiç fark etmez çünkü bir kaşık suda boğulmak gibi bir deyimi olan milletin çocuklarıyız biz.
Yo yo yanlış anlaşılmasın benim gıdım kadar su fobim yok.
Benim tabiri caizse üstüne bindiğim metale karşı olan tuhaf bir ön yargım, hayat deneyimim, birikimim var ve evet bununla ilgili bugüne kadar olmadığı gibi bu günden sonra da kimsenin empatisini sempatisini beklemiyorum.
Üstüne bindiğim metal burada, yat tekne gemi vapur sal kayık gibi su toplu  taşıması mealinde..
Olayım şu: üstüne bindiğim o metal ne kadar büyürse ölüm riski o kadar artar.
Senaryom: Alabora olmakta olan metal taşıt beni içinde bulunduğum su birikintisinin ta derinlerine çekecek ben öyle bok yoluna geberip gideceğim..

Fenerbahçe'den bindik tekneye, sevdiğimiz arkadaşlarımız yanımızda.. ama bu asla öleceksek birlikte ölelim kafası falan da değil. Sanki savaştayız falan sanki bir şeye karşı mücadele ediyoruz falan halları kimse benden beklemesin. Havada ve suda Everyman for himself'im ben. Doğruya doğru.
Açıldık engin denizlere. Şarkı sözü oldu mu romantik bir havası var tabii ama çeşitli hayvan canlılarıyla dolu olan pislik abidesi marmara'da romantizm hak getire..
All is Lost'daki Robert Redford olmadığıma göre, çini mürekkebinden pusula yapmam, can yeleğinden bot, poşetten tuzlu su arıtım sistemi falan hep ütopik şeyler..

Dediler ki en sakin yer Kaşık Adası.  Demir atalım dediler attık. Soyunun dediler, soyunduk. Yüzelim dediler, yüzdüm ki buradaki 1. tekil şahıs çekimi lütfen dikkatiniz çeksin. Yahu teknenin üstünden bakıyorum deniz anası membası. Yaşım olmuş kırka az kala, o kadar film kısmi belgesel izlemişliğimiz var.. Tamam benim aklımda belgesellerden ziyade Hitchcock tarzı korku filmleri kalmış olabilir. O devasa deniz anaları ki.. yolun yarısı boyunca kendilerine ahtapot dediğim de doğrudur, insan vücuduna nasıl yılışıkça yapıştığını, elektrik çarpmasından kuş gibi titrek vücudumun alacağı hasarı falan hesaplayıp durdum.
Şimdi oraya kadar gelmişken denize girmemek de olmaz. 'arkadaş' 'sevgili' falan hepsine güvenim tam. Atlayıp zıplıyorum, bir yandan da soruyorum 'ahanda şöyle yüzeceğim orada yaratık var mı, bak böyle gidiyorum bu yol temiz mi.. gibilerinden.
Hasarsız belasız çıktım tekneye. Sohbet muhabbet yeme içme falan derken, dedik akşam yemeğini de Burgaz'da yapalım.
Alkol bu tabii. Tüm sırların düşmanı.
Birinci kadehler bitmeden daha masada bir sessizlik havası. İtiraf com'dan hallice.
Bunlar eşek kadar bir medüzün(denizanası) yanında yüzdüğümü itiraf ettiler. Medüz kelimesi de Medusa'dan geliyormuş başıma gelebilecekleri siz hayal edin.
Ölsem gitsem nolacak diye soruyorum, nasıl uyarmazsınız diye isyan ediyorum ama neredeee.. Yok onlar beni panikletmemek için konuşmamış. Biraz kaderin cilvesine bırakmışlar beni, biraz da 'o zaten seni görünce korkup kaçar' kafasına.
Lan sonra açtım baktım. Denizanalarının beyni yokmuş.Nereye kaçacak. Beni bir sevgili dost belleyip belime sarılabilirdi.
Ha sonra ilke neden öldü diye isyan edilir, ağlaşılır tabii. Bok yoluna giden niyazi de niyaziliğiyle kalır yazık.
Evet bana yazık.
Neyse kendim için baya üzüldüm. Ama birilerinin sevdiği kuluyum ki bu birileri kesinlikle eşim dostum değil üstlerine alınmasınlar. Büyük bir risk atlattım dostlar.

Şimdi işte hayata daha bir sıkı sarılmanın, kelebeklerle dans,kuşlarla şarkı söylemenin tam vakti :D
Ha bir de bir daha vahşi doğaya çıktığımda en başından olması gerektiği gibi everyman for himself'den başka ilke tanımam haberiniz ola.
Sonra o aslan beni neden yedi, o eşek beni neden tepti, yok bir kaşık suda boğulduk da sesin çıkmadı isyanları falan istemem :D

Komikli şakalı öperim :D

Not: Memeli -Primat arası güneş gözlüklü bir canlı formunun teknemize yakın bir yerde beşermesi ve minnak botunun içinde tuhaf modlara girmesi de bir o kadar riskliydi :D
Not2:Tüm toplu taşımalara metal dememe takılmayın, oyarım!

Alın bazı bazı resimler size :)))







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder