24 Şubat 2015 Salı

!f İstanbul

Geçen seneleri çok hatırlamıyorum ancak bu sene 3 tane çok iyi yapım izlemeyi başarmış biri olarak gururluyum :)

Boreg (Ben Gibi),  İsrail http://www.imdb.com/title/tt3751304/reference











Nar Dyrene Drommer (Hayvan Düşü), Danimarka http://www.imdb.com/title/tt2818178/reference












A Girl Walks Home Alone at Night (Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız), ABD http://www.imdb.com/title/tt2326554/reference



















Genelde her festivalden en azından bir filme gitmek için uğraşırım. Bu sene  de sanki bilerek gündeme paralel olarak izlediğim üç film ayrı ayrı kadın hikayeleriydi.
Boreg, Filistinli Müslüman ve İsrailli ateist bir kadının iç içe girmiş hayalleri geçmişleri ve hayatları üzerine şekillenirken, Danimarka yapımı olan Hayvan Düşü (orjinal ismini yazmakta zorlanıyorum ) ise Danimarka'da Thyboron adlı bir balıkçı kasabasında, daha sonradan neden öyle olduğunu öğreneceğimiz sakat annesine bakmak zorunda olan genç bir kızın değişim hikayesi. Erkek egemen bir dünyada var olmaya çalışan, geçirdiği değişimi anlamaya çalışan bir genç kadının hem varlık gösterme hem de kendini tanıma hikayesi.
Büyük bütçeli filmlere nazaran çok naif dönüşüm sahnelerinin akılda kalıcı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
En son olarak, İran yapımı olarak düşündüğüm ama sonrasında ABD yapımı olduğunu öğrendiğim, ilk İran vampir filmi olarak kendinden bahsettiren ve uzunca bir süre de hafızalarımızda kalacağına inandığım Gece Yarısı Sokakta Tek Başına bir Kız. Evet filmde İran'la ilgili olan en baskın şey, dilinin Farsça olması. Bu doğru. Ancak hangi coğrafyadan olursa olsun, filmdeki 'kahraman'ın bir öteki kadın olduğunu belirtmek istiyorum. Vampir kadınımız, kendince sokaklarda dolanıp (ve evet tek başına ve evet gece yarısı ) hak dağıtan bir günümüz "canavarı". Filmin baştan aşağı siyah beyaz çekilmesi, film müziklerinin yenilebilecek kıvamda  olması ve içinde fantastik bir aşkı barındırması bir araya geldiğinde bence çok hoş bir iş çıkmış. Öyle ki, film bittiğinde bile, bir süre yerinizde oturmaya ihtiyacınız oluyor.
Görüntü yönetmeninin gözlerinden öperek, herkesin muhakkak izlemesi gerektiğini söylemek istiyorum.
Başrol oyuncusu çocuk İranlı bir James Dean adeta.
Kızımız ise İranlı, hatta kara çarşaflı bir vampir değil yalnızca, içeride gotik bir yabancı da :)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder