31 Ekim 2013 Perşembe

optimist gerzeklik

Baron'un kızına hiç aşık olmadım. Pangloss ile hiç tanışmadım ve sanırım herhangi bir şatodan hiç sürülmedim. Başıma binbir felaket gelmedi mesela; Almanya'da asker olup, Hollanda'da çok büyük aşağılamalara uğramadım, Pangloss'u amansız bir hastalığa yakalanmış olarak bulmadım çünkü hali hazırda onu hiç tanımadım; Portekiz'de bir engizisyon mahkemesinde acımasız bir cezaya çarptırılmadım; adam öldürmedim, Amerika'da yamyam yerliler tarafından yenilmek üzere iken son anda kurtulup; Fransa'da tuzağa düşmedim ve paralarımı çaldırmadım; İtalya'da taçlarını, tahtlarını yitirmiş altı kralın serüvenlerini dinlemedim...

Ammaa, bütün bunların sonucunda hayali tek aşkı olan Cunegonde'e kavuşmak olan, çektiği bütün acıların sonunda ona ulaşmanın bir yolunu arayan ve aslında tüm o acıları bir nevi yok sayan, daha kötüsünün olabileceği fikriyle dolan, her şeyin onun için katlanılabilir olacağına inanan kahramanımız yolun sonunda ne ile karşılaşıyor? İşte bunu biliyorum.

Cunegonde'e kavuştuğunda ne görüyor?

Hiç.

Nasıl olacak?

Şatodan mı sürülmeli, felaketleri mi beklemeli, büyük aşağılanmalara mı maruz kalmalı, hastalanmalı mı, acımasız cezalara mı çarptırılmalı, hayati tehlikeler mi atlatmalı?

Tüm hayatını bir hayalin peşinde harcamak bir seçenek. Ben ise böcek olmayı tercih ederim. Keşke Gregor olsam. Çoğu zaman.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder