33 yaşına gelmiş ve aylardır tekila içmemiş
içi geçmiş diye arkadaşlarının durmadan dalga geçtiği ve belki gerçekten içi geçmiş,
yeni işe başlamış olmanın verdiği ağırlığı üzerinden yavaş yavaş atan ve yedi yıl ingilizlerle çalışmanın üstüne
almanlarla çalışmaya başlayan, onlara benzemekten korkan, yaşamın bile hesabını yapmaya başlayan ve erteleyen evet, her şeyi erteleyen ve en başa dönersem eğer, yaşlanan ve yaşlanmaktan olmasa da ölmekten korkan ben bugün tekila içeceğim.
Ahahaha siz de felsefi birşeyler diyeceğimi mi sandınız yoksa.
Hayır hiç sanmam. Aylar sonra. Belki bir yıl olmuştur tam emin değilim. Ama bu gece bir elimde bira, diğer elimde tekila olacak bea.
Cuma'nın kısa ömrüne ve güzelliğini yakışır bir şekilde, çok zaman sonra az rakıya mola vereceğim.
İçim geçmiş gibi mi hissediyormuşum ne?
Şimdi rakıcılar bana kızmasınlar, ama şöyle kadıköy'de salaş bir bara gidip, kesinlikle bara oturacağım. Yanıma sevdiğimden kız arkadaşlarımı alacağım ve işte kafa başı tekila söyleyeceğim. Hatta bana başlangıç için iki:) yakışır.
Tak tak şat bardaklarını önümdeki tezgaha vuracağım. Alt kattan gelen canlı müzik sesi.
Barlarda sigara içme yasağına karşı değilim ama bugün süpper olurdu gibime geliyor. Neyse..
Biraz eskiye döneceğim.
zamanında birileriyle bara oturup 10 tekila söylediğimiz ve bir ucundan benim bir ucundan onun içmeye başlayıp, on dakikada falan beşer tekila içtiğimiz, bir saatte sarhoş olduğumuz ve sokaklarda saçma sapan şarkılar söylediğimiz günlere döneceğim...
Çok mu salladım ne?
Bir kaç tekila, bir kaç bira içip eve kös kös de dönedebilirim ya!
Bakalım, herkese iyi haftasonları bare..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder