19 Şubat 2012 Pazar

Ben?

Freud'a göre bilime tek bir şeyi ön kabulle başlamak yeterlidir. Başkalarını iyileştirmekten vazgeçmek! 'İnsanları olduğu gibi kabul etmek demektir' diyor. Çünkü dünya zaten dünya ve öyle kalacaktır. Sen üstünde ol veya olma. Fikir olarak asla benimseyemeyeceğim bu sözlerin yer yer hayatımı nasıl etkilediğini farkettim. Bugün. Yani anlaşılacağı üzere çok yakında. Evet ben daha çok Marksizme inananlardanım. Yani bana göre dünyayı anlayabilmek yeterli değildir, önemli olan onu değiştirebilmektir. İş böyle olunca tabii hayatta sert kayaya çarpma, dibe vurma, hayal kırıklığına uğrama, denemekten yorulma vb... yaşamak kaçınılmaz oluyor. Kaçınılmaz olan diğer şey ise insanların hayatlarına olduğu gibi dos doğru devam etmelerini hayretle izleme gerçeği. Bazen şu vücudumdan çıkıp bir kaç metre ilerleyip kendime uzaktan uzaktan bakmak istiyorum (işe insan ruhuna inanmakla da başlayabilirim tabii) acaba ben de mi öyle görünüyorum? Bana sorarsanız tabii mümkün değil. Peki böyle iyi miyim? Bana sorarsanız tabii yine mümkün değil, ama olurum bir şekilde. Herkes nasıl olabiliyorsa.
Bugün bir arkadaşım bana asla senin gibi olmak istemem dedi. Ne de iyi dedi, biliyorum. Ben de senin gibi olmak isterim diye cevap verdim, aslında az dedim. Çünkü benim söylediğim cümlenin ardında, hiçbir şeyi kafaya takmama, insanların hatalarını dert etmeme, ayrıntılara takılmama, az şey bekleme hatta hiçbir şey beklememe, üzülmeme (üzüldüğü iddia edilse de belirtmeme), geleceksiz olma-plansız olma(anı yaşa fasafisoları, sakın yanlış anlaşılmasın)-, aslında geleceksiz olmanın geçmişsiz olmak olduğunu bilmeme, gezelim dolaşalım yaşayalım ama pek birşeylere takılmayalım kafası işte, onlardan etrafta çok var, bu yazıyı okuyan herkes içinde bir tanesini bulabilir... gibi olma.
Ben gibi olmak gerçekten bok gibi birşey. (Genelde küfürlü konuşsam da küfürlü yazmamaya dikkat ederim ama daha iyi anlatan bir kaç kelime kullanmaktansa tek kelimeyle noktayı koymak istedim kusuruma bakmayın). Kimse ben gibi olmak istemez çünkü yüksek ihtimal bir gelecekte ya kalp krizinden ya ani beyin kanamasından öleceğim. Dertten kanser olup sürünme ihtimalim de var ama bedenim o kadar dayanamayabilir! Bir de yaşadığı anı zehir edip, mutsuzluğu büyüten, mutsuzluğa gömülen, karşısındakinden her zaman kendi gibi düşünmesini bekleme durumum var. Off sanki özeleştiri metni gibi oldu ama memnunum. Yanlış anlamayın bu bir mutluluk ifadesi değil. Ağaç yaşken eğilir lafazanlığı hiiiç değil. Memnunum çünkü birilerinin ne kadar gamsız olduğunu görmek için bana da ihtiyaç var. Bu iyilik ve kötülük değil, doğru yanlış, günah sevap falan.... Bu birşeyin antisini oluşturma durumu yalnızca. Unutmamak gerekiyor ki, onların yani sizin, yani çoğunluğun varlığı da biraz bana bağlı. Yoksa ne bu kadar gamsız ne bu kadar rahat ne bu kadar mutlu olabilirdiniz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder